14 Nisan 2015 Salı

..Perdeli ayaklarım beline dolanmış oturuyorum..

Bak yağmur yağıyor şehrime.
Oysa ben geçen yıl bugünlerde kaybettim şemsiyemi.
Hava boz bulanık ve soğuk.
Oysa ben sımsıcak bir yürekle düştüm yollara.
Hadi gel.. Uzat elini.. Oturalım loş odanın yalnız minderine.
Yek olsun yüreklerimiz. Sol baldırım, sağ bacağına değsin.
Ben kuşburnu içeyim, sen demlisinden bir çay.
Fonda hafif bir müzik, cama vuran utangaç damlalar..
Çay bardağını iki elimin avcunda döndüreyim.
Sonra.. Bitmesini beklemeden bir çırpıda dönüp kıvrılayım kucağına.
Şimdi yüz yüzeyiz bak!. Gördüğün bir çift göz, benimki.
Bu kadar yakından, bu kadar güzel olmayı nasıl başarabildiğini merak ediyorum..Nefesin ne kadar sıcak..Terlemişsin bir'az..Tıpkı cümlelerin gibi nefis kokuyorsun..
Perdeli ayaklarım beline dolanmış oturuyorum ben de öylece.
Elimde çay, kalbimde sen, nefes mesafende ben!.
~Neden ayakların perdeli? Diyorsun.
~Sen.. Diyorum.. Öylesine derinsin ki.. Eğer bir gün kapılırsam.. Eğer bir gün vurgun yersem.. İşte o vakit var gücümle karaya yüzebilmek için.
Sonra susuyoruz ikimiz de..Oda loştu hatırladın mı? Yağmur da yağıyordu hani.. Bi' de gözlerimiz birbirine bakıyordu.. Ve zaman..Durmaksızın akıyordu..Biz durmadık!... .. .


İnstagram'dan takip etmek istersen; @perran_ca ..

Umutla.. Sevgiyle.. Git..tim.. 


P.〽elisa.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder