17 Mart 2015 Salı

Hepimiz belli kişilere kızgınız Suriye gerçekleri yüzünden. Kâh masum insanlar katlediliyor diye, kâh ülkemizin gücünü zorlayan serbest sınır kapısı politikası yüzünden. Peki size tek bir soru sıracağım; "Bu masum yavrumun günahı ne?" .. Ben içim cız ederek fotoğrafını kareledikten sonra yanından ayrıldım mesela.. Bir kolumda eşim, diğer elimde kızımla Pazar'ın kalan kısmını bir Cafe' de tamamladık o gün. 10 yaşındaki kızımın Onlar hakkındaki sorularını yanıtlarken, bir çoğunda tıkanıp kaldım. Çünkü ilk kez cevapları tam olarak bilemiyordum. Tıpkı sen gibi, tıpkı hepimiz gibi.. Söyleyeceklerim bu kadar azizim.. Asıl sustuklarımda niceleri var!.. Umutla.. Sevgiyle.. Ah tabii.. Öyle ya!..


P.〽elisa.. 


İnstagram'dan takip etmek için; @perran_ca

16 Mart 2015 Pazartesi

..KAFKAOKUR..

Kafkaokur' da (instagram:@kafkaokur )bu ay Frida KAHLO ve DİEGO'su öne çıkıyor. Öylesine tutku dolu bir yaşam ki Onunkisi.. Ahh beni benden almıştır biyografisi oldum olası. Bir dergiyi seri halinde takip edemeyenlerdenseniz siz de ben gibi..Kafkaokur tam size göre biçilmiş kaftan kanımca.. Duyarlılığı konusunda da tam puan aldı benden. Zira göz yaşı ve rahmetle andığımız Özgecanımız'ı da tam sayfada "Papatyalar ölmez bay, öldürürler" sloganıyla anmışlar. Derginin içinde birkaç ruh haline aynı anda bürünmemeniz olanaksız gibi.. Kafka ve Milena'ya da kısaca değinen sayfalar cidden eşsizdi.Sabahattin Ali- Kürk Mantolu Madonna ve Oğuz Atay- Tutunamayanlar'dan da alıntılar yapılmış bu ay.. Kısaca dergi tam anlamıyla bir "DOZ AŞIMI" diyebilirim. Her yerde bulamadığını söyleyen okurlara rastladığım için belirtmek isterim ki; Nt Mağazaları ve Carrefoursalar' da daima bulabilirsiniz.. İşte böyle.. Ne diyorduk gitmeden; Sevgiyle..Umutla..

 

P.〽elisa.. 


İnstagram' dan takip etmek için; @perran_ca 

Yeni akım PİCATTOO..

ABD' de günden güne büyümekte olan ve ülkemizin de kapısına dayanmasına ramak kalan bu akım instagram çıkışlı bir geçici dövme tutkusudur. Adını Fransa' da yaşayan bir kuş türünden ilham alan sistemde, karelediği fotoğrafları vücudunun arzu ettiği yerlerine dövme olarak işleten instagram tutkunları bu şekilde sanatlarını ölümsüzleştirdiklerine inanıyorlar. Aslında sistem tam olarak şöyle işlemekte.Dövmeler geçici olup, sticker şeklinde size ulaştırılıyor. Siz de bu durumdan yeni haberdarsanız özellikle instagram hesabınızdan #picattoo tagiyle birbirinden ilginç dövme çeşitlerine şahit olabilirsiniz.Ayrıca edinmek isterseniz de; yine instagram üzerinden 12 fotoğrafınızı seçip Picattoo sayfasına sipariş geçebilirsiniz.Üstelik dünyanın her yerine FreeShipping/ Ücretsiz Kargo imkânı ile.. Umutla kalın.. Bir de sevgiyle elbet.. Git..tim.. (Not: Fotoğraf bu kez alıntıdır.)

 P.〽elisa.. 


Momiji Aşkına.. https://www.bywonderland.com & https://instagram.com/bywonderland/

İnstagram ortaında tanıştığım Candaşım..Çok değerli arkadaşım z_mehtap sayesinde Momiji Dünyası'na adım atmış bulunmaktayım. Bu uzun ve keyifli yolculukda yol aldıkça iyi bir kolleksiyoner olacağıma eminim. Zira bu momiji sevdası tıpkı dövmelerim gibi.. İnsan durmak istese de, durmuyor işte!..

Ve karşınızda seriimin nadidesi, ilk göz ağrım; LUCKY

Bu güzel reçine bebekleri bywonderland adresinden temin edebilirsiniz..Ayrıca bebeklerinizle karelediğiniz güzel fotoğraflarınızı instagram-bywonderlandhesabının #momijisevgiyiyay tag iyle de paylaşarak ayın şanslısı olabilirsiniz. Unutmayın!.. Aslolan kazanmak değil, eğlenmek elbette.. Umutla.. Sevgiyle..



 P.〽elisa.. 


















Anne' ye mektup..

 Annem;

Beni bir daha dünyaya getirsen.. Yeniden başlasak misal.. Bunca yıl geride kalmış olmasa bir de.. Saçlarımı tarasan her sabah.. Bana masallar anlatsan başucumda.. O sürmeli gözlerin, o kırmızı ojeli kusursuz ellerinle allığını sürerken yanaklarına, yine gülümsesen bana aynadaki yansımanla..Öğüt dahi vermeden bir kadının hem güzel, hem akıllı, hem çalışkan, hem anne olabileceğini öğretsen durmaksızın.. Tiyatroya gitsek ve ben perdeleri hiç sevmesem de sırf ponçik alacaksın diye İnci Pastanesi' nden, sevinir gibi yapsam..Koca oyunu kese kağıdında bir ponçik uğruna heba ederken.. Yanaklarım pudra şekeri olurken, o yavru ağzım marmelat koksa tüm saflığıyla..Sen bizi bakkala yollasan abimle.. Biz de dönüş yolundaki tüm zillere basıp kaçsak Şevki Bey Sokağı'na varana dek..Moda sokakları yine mabedimiz olsa..Mahalleye çevirmeli salıncaklar gelse, pamuk şekerci geçse önümüzden.. Yokluğun tokluk olduğu günlerin hazı sarsa dört bir yanımızı.. Yeri gelse arkadaşımızın fazladan kıyafetlerini giysek gocunmanın anlamını dahi bilmeden.. Sonra bir de Yoğurtçu Park' a yürüsek yine el ele.. Bomonti' nin nezih manzarasında cam şişede meyve suyu tüketsek dibine tortu çökmesin diye karıştırarak..Ekmeğe salça sürsek, ev yapımı Nutella yapsan bize ya da o eşsiz piramit pastandan..Arka bahçeye çıksak abimle, o yan bahçedeki aksi ihtiyarın ağacından meyve aşırsa, ben kıkır kıkır gülsem yeniden.. Burda olsa gök gözlüm.. Burda olsa da atışsak alabildiğine.. Sonra birlikte ağlayıp, birlikte gülsek.. Ben de bu denli yalnız olmasam be anne!..Olmasam!..Pazar günleri kilisenin çanlarının kardeş sesine gülümsesek yeniden, beş vakit ezana şükrederken.. Hepimiz kardeş olsak yolda yürürken.. Sene yine 80' ler olsa be anne!.. Tecavüzlerin, cinayetlerin kol gezmediği, adaletin sırtımızı sıvazladığı, komşuların birbirine güldüğü, insanların almaktan öte vermekle değer kazanacağını bildiği..Yine çocuk olsak..Yine İNSAN olsak her birimiz.. Vicdanlı, ahlaklı, etik ve merhametli.. Çok düşünüp, az konuşan.. Hah!..Olmaz mı anne?.. Çok mu şey istiyorum?.. Ben çok şey istemeyi beceremem bilirsin sen aslında..Yine mi olmadı anne?.. Olsun bakalım.. Bu kez de yine böyle olsun.. Sen varsın ya.. Yanımdasın ya.. Hayat dursa ne çıkar..Yeter ki sen gül.. Gül ki; umut olsun.. Gül ki; zaman dursun..Gül ki; dünya anlam bulsun.. Varlığına bin şükrüm olsun.. 

Kızın..


 P.〽elisa.. 

15 Mart 2015 Pazar


..Gitmek..
Bu günlerde herkes gitmek istiyor
Küçük bir sahil kasabasina
Bir baska ülkeye, daglara, uzaklara…
Hayatindan memnun olan yok.
Kiminle konussam ayni sey…
Herseyi, herkesi birakip gitme istegi.
Öyle “yanina almak istedigi üç sey” falan yok.
Bir kendisi
Bu yeter zaten.
Herseyi, herkesi götürdün demektir..
Keske kendini birakip gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hani kendimizden raziyiz diyelim, öteki de olmuyor.
Yani herseyi yüzüstü birakmak göze alinmiyor.
Böyle gidiyoruz iste.
Bir yanimiz “kalk gidelim”,
öbür yanimiz “otur” diyor.
“Otur” diyen kazaniyor.
O yan kalabalik zira…
is, Güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma dugusu…
En kötüsü alışkanlık
Aliskanligin verdigi rahatlik,
Monotonlugun dogurdugu bikkinligi yeniyor.
Kaliyoruz…
Kus olup uçmak isterken, agaç olup kök saliyoruz.
Evlenmeler…
Bir çocuk daha dogurmalar…
Borçlara girmeler…
isi büyütmeler…
Bir köpek bile bizi uçmaktan alikoyabiliyor.
Misal ben…
Kapidaki Rex’i birakip gidemiyorum.
Degil busehirden gitmek,
iki sokak öteye tasinamiyorum.
Alip götürsem gelmez ki…
Bütün sokagim köpegim oldugunun farkinda
Herkes onu o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?
“Sirtinda yumurta küfesi olmak” diye bir deyim vardir;
Evet, sirtimizda yumurta küfesi var hepimizin
Kendi imalatimiz küfeler.
Ama egreti de yasanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazim.
Barik ufak kaçislar yapabilsek.
Var tabi yapanlar, ama az
Sadece kaymak tabakasi
Hepmiz kaçabilsek…
Bütçe, zama, keyif… Denk olsa.
Gün içinde mesela…
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün
Sabah 9, aksam 18
Sonra baska mecburiyetler
Sikisip kaldik.
Sirf yeme, içme, barinmanin bedeli
Bu kadar agir olmamali.
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karsiligi, bir ömür yani.
Ne saçma…
Bahar midir bizi bu hale getiren?
Galiba.
Ben her bahar asik olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittigim olmadi hiç.
Ama olsun… istemek de güzel.
Can YÜCEL

..Şu Hayat Denen Zımbırtı..

Şu hayat denen zımbırtı diyorum.. 
Ne çok ciddiye alınası.. Ne de fazlaca tiye.. 
Hani böyle kararında.. Tadında.. 
Ama tadı damağında.. 
Hani her şartta, her saatte kıymeti bilinesi..
Hani "game over" olana dek tadı çıkarılası.. 
Hani yaşamın şımarık telvesi..
Ya da ne bileyim bir filmin en güzel sahnesi..
Bazen enfes bir masanın mey şişesi.. 
Kimi vakit babaannemin yün çilesi.. 
Zaman zaman bir balıkçının full çeken oltası..
Ara ara dertleri dilimlediğin ekmek tahtası.. 
Bir şekilde bulunuyor ortası..
Şu hayat denen zımbırtı diyordum işte azizim..
Hepi topu üç yemeklik sefer tası; 
"Doğum, yaşam ve ölüm.. " işte..
İyi insanlar olalım; güzel anılası..


Umutla.. Sevgiyle..

P.〽elisa..